Cumartesi
01.05.2021
Franchise çağımızın perakende işletme sistemi. Girişimciler, marka sahibinin sürekli destek ve denetimi altında çalışıyor, aynı marka ve sistemi kullanıyorlar.
 

Tüketici, markanın güvencesini aradığı için markalı zincirleri tercih ediyor. Bu talep karşısında markasız çalışanların pek şansı kalmıyor, ancak az sayıda tanınmış işletme dayanabiliyor. Franchise sistemi tüm dünyada hızla yayılıyor. Hizmet konseptleri restoran, kuaför, emlak gibi işleri kapsarken, ürün konseptleri beyaz eşya, mobilya, giyim gibi işleri içeriyor. Üreticiler kendi markalı mağazalarını açtırarak hem imajlarını, hem satışlarını yükseltiyorlar.

Franchise almanın girişimcilere sağladığı en önemli yarar, bilmediği işe girebilmek. Bağımsız girişimcilerin korkulu rüyası batmak. İstatistik olarak 5 yıl içinde işyerlerinin yarısının kapanıyor. Riski azaltmanın yolu bildiği işi yapmak, onun da yolu bir konuda yıllarca okumak veya başkasının yanında çalışmak. Bilmediği işi yapanlar ağır bir öğrenme bedeli ödüyor, çoğu batıyor. Yılların birikimini kısa sürede edinmek ve güncel iş fırsatlarını yakalamak franchise alarak mümkün oluyor. Franchisingin güçlü marka, düşük risk, eğitim, denetim, ortak reklam, hazır müşteri, tedarik kolaylığı gibi diğer tüm faydaları, esasen bu büyük avantajını sağlayan unsurlar oluyor. Yapacağı işi iyi bilen çoğunlukla zaten Franchise almıyor, kendi yapıyor.

Franchise verenlere sağladığı fayda, zincirin niteliğine göre değişiyor. Ürün satanların markası zaten tanınmış ama, zincirleşmeyle birlikte kökleşiyor, müşteri bağlılığı sağlıyor, yayılıyor, güçlü reklam yapıyor, müşteriyle doğrudan temas kuruyor, güvenli tahsilat yapıyor. Hizmet satanlarsa “meşhur” iken “marka” oluyor, hızlı yayılıyor, toplu alımda tasarruf sağlıyor, franchise gelirlerinden önemli kazanç elde ediyor, sonuçta esnafken işadamı oluyor. Elbette bu işin riski de var, işini öğreten yarın bayisini karşısında rakip olarak görebilir, bayilerin hataları markaya maledilebilir, kötü niyetli franchise alanlar kayıplara yol açabilir.

Franchise zinciri işletmek, belli tekniklere hakim olmayı gerektiriyor. Ürünün iyi olması, işletmenin tanınmış olması yeterli değil. Markayı, bayi ilişkisini, parayı, bilgiyi, uzmanları, elemanları, tedariki, pazarlamayı iyi yönetebilmek gerek. Franchise verenin yarışta şansı olması için Franchise alanların etrafında toplanacağı tutarlı bir felsefesi olmalı, rakiplerine bir üstünlüğü olmalı, iyi bir stratejisi olmalı. Bunu yapamayanlar hızla büyüyor, sonra aynı hızla dağılıyorlar. İyi köfte yapmak, iyi Franchise yapmak demek değil.

Dünyanın her ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de franchise hızla yayılırken, güçlü markaların yanı sıra kötü niyetli ve beceriksizler de Franchise veriyorum diye ortaya çıktı. UFRAD üyeliği ciddi denetimler getirse de, yasalar herhangi bir kısıtlama getirmediği için franchise alanların iş seçerken bazı hususlara dikkat etmeleri gerekiyor. Çoğunlukla markanın sağladığı güven nedeniyle araştırma yapmadan işe giriliyor. Markanın rakipleri karşısındaki gücünü, müşterilerin bağlılığını, franchise alanların maddi manevi memnuniyetini, verilen eğitimin kapsamını ve yararını, uygulanan denetimin yapıcılığını, tedarik kaynaklarının ve fiyatlarının uygunluğunu, yer seçiminin doğruluğunu, reklamların ve kampanyaların etkinliğini, yatırım maliyetinin makul olmasını, bölge koruma uygulamalarını, anlaşmanın detaylarını araştırmak gerekiyor. Bunun için de en iyi kaynak mevcut Franchise alanlar, deneyimli yakınlar, Franchising Derneği UFRAD ve Franchise danışmanları oluyor.

Meşhur olmak marka olmaya yetmiyor. Güçlü olmak gücünü paylaşmak anlamına gelmiyor. İşin özünde, girişimcinin yıllarca birlikte çalışacağı kişiyi, franchise zincirinin sahibini tanıması, “niyetini” ve “kabiliyetini” anlaması gerekiyor. Niyeti kötüyse yanına yaklaşmaması gerekiyor. Marka kurup yönetme kabiliyeti yoksa, yanından hemen uzaklaşması gerekiyor.


Franchise Danışmanı

FORUM’DA POPÜLER