Markanız Uuslararası Nasıl Büyür?
Yatırımcılar için, ülkenizdeki bir dizi başarılı franchise'ın tek sahibi olma düşüncesi baştan çıkarıcıdır. McDonald's, Marriot, Hertz ve Century 21, uluslararası franchising'i büyük başarıları için kullanan sadece birkaç isimdir.
Uluslararası lisanslama olarak da bilinen uluslararası franchising, öne çıkan şirketlerin telif hakları ve ürün satışları karşılığında markalarını ve fikri mülkiyetlerini (ticari marka ve know-how) kullanarak yeni bölgelere girmelerine olanak tanır.
Bu tür stratejik ortaklık, işletmeleri düşük riskli teşviklerle uluslararası ölçekte büyümeye motive eder. Franchise veren için, işin anahtarları karşılığında finansal gereksinimleri karşılaması gerekecek olan franchise alan olduğu için, kendi payına çok az ön yatırım gerekir. Bunun karşılığında franchise alan, kanıtlanmış bilgi birikiminin ek faydası ile yerleşik bir markaya eşi görülmemiş bir erişim kazanır. Elbette, konu yeni işler olduğunda hiçbir garanti yoktur. Bununla birlikte, franchise verenin sürekli desteğini arka cebinizde bulundurmak kullanışlı bir bonustur. Günün sonunda, franchise alanın başarılı olması her iki tarafın da çıkarınadır.
Sizin için doğru genişletme yöntemini seçmeden önce kendinize sormanız gereken bazı stratejik sorular şunlardır:
- Hedef pazarın potansiyeli nedir (bir veya birkaç şube). Düzinelerce, hatta yüzlerce şube mi? Büyük bir pazara girecekseniz doğrudan franchising ile başlayabilirsiniz, ancak bu büyümeye bağlı olarak operayonunuz gelişebilir..
- Sistem genişlemeye hazır mı? Yeni pazarda her şey 1: 1 uyarlanabilir mi? Ürün, paketleme, dağıtım, İT sistemleri ve diğer iş çözümleri. Markanız ne kadar hazır? (Örneğin, adın yerel dildeki anlamını araştırdınız mı?)
- Franchise'ımı etkili bir şekilde kontrol etme yeteneğim var mı? (Örneğin coğrafi uzaklık, dil ve kültürel farklılıklar vb.)
Bu soruları akılda tutarak, şimdi uluslararası franchisingin başarı yollarına bir bakalım.
Doğrudan Franchise Anlaşması
En basit olanı doğrudan bir franchise anlaşmasıdır. Bu, franchise veren (veya alt franchise veren) ile franchise alan arasındaki doğrudan bir sözleşmedir. Yerel bir franchising sözleşmesindeki gibi, doğrudan franchising, franchise veren eğitim, tedarik ve açılış süreçleri konusunda franchise alana destek verir.. Süreç tipik olarak merkezi bir uygulamadır. Bu yaklaşım, aynı kültürel ve yasal normlara sahip benzer kültürlere geçerken de en etkili şekilde çalışır. Buna bir örnek Polonya'dan Almanya'ya - hatta Amerika Birleşik Devletleri'nden Kanada'ya.
Master Franchise Anlaşması
Bu günlerde uluslararası franchisingin en yaygın uygulanma yolu, bir Master franchise anlaşmasıdır. Bu, franchise verenin markayı başka bir ülkede, eyalette veya bölgede kurması için franchise alana münhasır haklar verdiği daha çok bölgesel bir yaklaşımdır. Franchise alan, bilinen bir markaya eşi benzeri görülmemiş bir erişim elde eder ve bilgi birikimi sayesinde, yeni bölgenin pazar payını hızla alma potansiyeline sahiptir. Franchise veren için, kişisel sorumluluk alan yerel bilgiye sahip yerel bir yatırımcıya sahip olmak, bilinmeyen bir bölgede olası siyasi ve bürokratik sorunları daha kolay çözmeye yardımcı olabilir ve hatta yeni bir bölgeyi araştırmanın getirdiği maliyetleri ve riskleri en aza indirmeye yardımcı da olur.
Bir Master franchise sözleşmesinde, franchise alan belirli bir bölgenin münhasır haklarına sahip olmak için normalden daha yüksek bir başlangıç ücreti öder. Master franchise sahibi, belirli bir süre içinde bölgede kararlaştırılan sayıda operasyonel birim açmak zorunda kalacaktır. Master franchise sahibi olmanın bir başka yararı da, kendi yetki alanlarındaki diğer franchise alanlarına franchise verme hakkıdır. Başka bir deyişle, Master franchise veren, şirket sistemindeki orta halka haline gelir. Hala Padişah değil, ama daha çok kapladığı topraklardaki bir Bey gibi. Böylelikle, Master franchise sahibi, kendi bölgesindeki franchise'lardan ödenen ücretlerin tamamını veya çoğunu elinde tutabilir. Bu tür bir yatırım, doğru pazarda gerçekleştirildiğinde oldukça karlı olma potansiyeline sahiptir.
Uluslararası anlaşmalar, Uluslararası Franchise Anlaşması ile yönetilir. Bazı dezavantajları ise, bürokrasiyle örtülü uzun yasal prosedürleri beraberinde getirebilir, bunlar da ek maliyet içerebilir.
Kardeş şirket
Uluslararası franchising yapmanın güçlü bir yolu, franchise verenin hedef ülkede bir kardeş şirket kurmasıdır. Bu yeni şirket, bölgedeki franchise ağının gelişimiyle tam olarak ilgilenecektir. Bu strateji, yüksek potansiyele sahip daha büyük pazarlarda işe yarar. Bu yeni bir franchising sistemi kurmanın biraz daha pahalı bir yolu olsa da, şirkete genişlemeleri üzerinde tam kontrol sağlar. Ayrıca, yerel yönetimi sektör profesyonelleriyle birleştirerek, iş operasyonlarının tüm yönlerinde optimum sonuçlar alınabilinir.
Joint-venture
Yukarıda bahsedilen uluslararası franchising yönteminin ardından, franchise verenin, hedef pazarda franchise ağını geliştirecek bir yabancı ortak (veya şirket) ile bir ortak girişim şirketi kurmasıdır. Bu, kardeş şirket yöntemden daha ucuz bir seçenektir ve büyük ve uzak pazarlar için kullanışlıdır. Bir ortak girişimin faydaları arasında, doğrudan pazar bilgisine hakim yerel bir ortağa sahip olmak, risk ve mali yüklerin azalmasına yol açar. Ama elbette bu kazançların bölüneceği anlamına da geliyor.
Bölge Temsilcisi
Uluslararası franchising'e bakmamızın son yolu olarak, franchise verenin sorumluluklarını yerel bir bölgesel temsilciye devretmesidir. Bu, hedef pazardaki ilk franchise girişimcisi olabilir, eğer birkaç tane varsa - en büyük veya en önemli franchise yatırımcısı. Bireysel franchise alanlarla işbirliği, doğrudan franchising temeline dayanmaktadır. İş geliştirme biraz daha uzun sürebilir, ancak bu uluslararası franchising yöntemi için yalnızca küçük bir yatırım gerektirir, çünkü bölge temsilcisi franchise veren tarafından alınan franchise ücretlerinden bir komisyon alarak çalışır
Araştırma
Gerçek olamayacak kadar iyi geliyorsa, muhtemelen doğru değildir! Her yeni işte olduğu gibi, ödevlerinizi ve araştırmanızı yapmanızı öneririz. Şirketiniz için doğru Master franchise sahibi olup olmadığını, franchise alan için araştırıp analiz edeceğiniz gibi, bölgenin, işiniz için de doğru yer olup olmadığını da araştırmalısınız.
Bir şirketin bir kıtada başarılı bir şekilde çalıştığı için başka bir kıtada otomatik olarak başarılı olacağını varsaymayın. Farklı demografik özelliklere ve hatta kültürel normlara bakarak derinlemesine pazar araştırması yapmalısınız. Ardından gerekli kaynaklara sahip olup olmadığınızı ve en önemlisi, işi başarmaya olan adanmışlığınızı düşünün. Çünkü uluslararası franchising yatırım açısından genellikle daha pahalıdır.
Franchisor'ları eğitirken, onlara franchise'larını sadece yurtdışına satıp geçmek mi? Yoksa gerçekten kendilerini geliştirip uluslararası marka olmak mı? istiyorlar diye hedeflerini soruyoruz. İlk seçeneği seçerlerse para kazanabilirler ama bu sürdürülebilir bir iş olmayabilir. Bir franchise veren markasını geliştirmek isterse, sabır ve daha yüksek yatırım gerektirir ama uzun vadede daha fazla kazanç elde edilebilir..
YENİ MAKALELER
Franchise lisansı olarak da bilinen bir franchise paketi, her franchise sisteminin merkezinde yer alır. Franchise verenlerin A'dan Z'ye eksiksiz iş konseptini içerir.
Franchising, bağımsız girişimciler arasındaki bir ticari işbirliği tarzıdır. Basitçe söylemek gerekirse, bir franchise girişimcisi, franchise verene markasını ve sektördeki bilgi birikimini kullanmak için bir ücret öder.
Franchise Türkiye’de geç tanındı ama çok sevildi. Türk milletinin iş yapma tarzına çok uygun bir model.
Franchise sistemi büyük markalar yaratan, içindekilere birçok avantaj sağlayan, ama bir o kadar da zor yürütülen, girift dengeler üzerine oturan bir ilişkidir. İlişkinin temeli karşılıklı yarar sağlamaya dayanır.
Franchising, yerleşik bir marka veya ticari markaya sahip olan, marka adını ve iş sistemini bir franchise alana lisanslayan bir franchise vereni içeren iş metodolojisidir.
EN ÇOK OKUNANLAR
Sylvester Stallone’nin hayatı, çoğumuzun detaylarını pek bilmediği zorluklarla dolu ilginç bir hikâyeye sahip. Yaşadıkları ve hayat mücadelesi, Rocky filmleri gibi oldukça da ilham verici.
Cadde mağazacılığı ve AVM'ler için aynı ailenin iki üyesi diyebiliriz. Birbirleri ile sinerji oluşturacak, tamamlayacak şekilde mağaza karmalarının oluşturulması, yönetilmesi lazım.
Herkes, başarılı olabilecek bir işe yatırım yapmak ister, bu sır değil ama buna ulaşmak hayal de değil. Peki, size en uygun işi bulmak için başlıca kriterleriniz ne olmalı? Ayrıca pazarda bunun için nasıl bir araştırma yapmalısınız? Buyrun cevaplara bir bakalım.
Türkiye genelinde 2000 bayi ile hizmet veren Bianca Boya, 2024 sonuna kadar bayi sayısını 2500’e, Bianca Stella Shop’larını da 30’a çıkartmaya hazırlanıyor.
Otelin başarılı bir şekilde işletilmesinde otel genel müdürü ve A Takımı kilit rol oynar. Bu nedenle iyi bir otel yöneticisi neye öncelik vereceğini, istenmeyen durumlardan nasıl uzak duracağını bilmelidir.