Salgın öncesinde markaların iletişim çalışmalarının sadece bir parçası olan içerik yönetimi,pandemiyle kendi krallığını kurdu. Markalar açısından doğru içeriği, doğru zamanda doğru bir kitle ile buluşturmak kritik önem kazandı. Tüketicilerin satın alma kararlarında verilere dayalı kişiselleştirilmiş içerikler belirleyici bir role sahip oldu. Çok kanallı iletişim dilini benimseyebilen markalar, dijital teknolojinin gücünden faydalanarak verilere ve içgörülere dayalı bir müşteri deneyimi sunarak rekabet üstünlüğü elde edebildi. 2021’de içerik ve pazarlama, bir bütünün parçaları olarak her büyüklükteki marka için kaçınılmaz bir araç haline geldi. İletişim danışmanlığının ana eksenini oluşturan kurumsal iletişim ve itibar yönetimi, içerik pazarlaması ile entegre bir yapı kazandı. Optimum tüketici deneyimi sunmaya odaklanan markalar, kişiselleştirilmiş içeriklerin tüketici davranışlarındaki etkisini verilerle ölçerek gelecek stratejilerine ölçeklenebilir bir altyapı kazandırdı. Bu ne demek oluyor? Gelin anlatalım…
Bütünsel ve entegre yaklaşım dönemi
İletişim yönetiminde geleneksel iş modellerinin devrinin kapandığı, daha bütünsel ve entegre yaklaşımların döneminin başladığı ortada. Halkla ilişkiler, pazarlama ve reklamcılık alanlarında dijital ve çevrimdışı arasındaki sınır çizgileri bulanıklaşarak entegre iletişim danışmanlığı varlık kazandı. Bu açıdan değerlendirildiğinde çeviklik ve sürdürülebilirlik, markaların PR faaliyetlerinde öncü bir yer edindi. 2 yıldır yaşamın merkezinde yer alan pandemi, markaların iletişim çalışmalarına öncelik vermesini bir ihtiyaç haline dönüştürdü.Geçmişteki deneyimlerimizde olduğu gibi olası krizler halinde tasarruf tedbirleri kapsamında iletişim çalışmalarına ara verilmesi dönemini, pandemi ile nihayet tarihe gömmeyi başardık. Markalar iletişimin farklı kanallarını aynı anda harekete geçirirken bunun mutlaka düzenli, aralıksız ve eş zamanlı yapılması gerektiğine ikna oldu. Sonuçlarını da hedef kitlelerini genişletip marka bilinirliklerini artırarak, bir başka ifadeyle hızlı büyüyerek ve güçlenerek aldılar. Dijital teknolojinin gücüyle sürdürülebilirliğe odaklanan markalar için pandemi eşsiz bir fırsat yarattı. ‘’Birkaç ay iletişim danışmanlığı hizmeti alalım, sonrasında yeniden değerlendirme yaparız” diyerek yola çıkan markalar, bunun kayıplarıyla yüz yüze geldi. Pandemi hepimiz için derslerle dolu bir süreç başlattı. Dersini iyi çalışanlar bu dönemi kazanca dönüştürdü.
Konvansiyonel medyanın rüzgârı dijital medyanın çevikliğiyle birleşti
Pandeminin yarattığı bu dönüşüm sürecinde içerik yönetimiyle birlikte medya ilişkilerinin gücünü elbette yadsıyamayız. Uyumlu bir marka hikayesi oluşturmak ve şeffaf, etkileşimli bir tüketici sadakati yaratmak için içerik yönetimiyle birleşen güçlü medya ilişkileri, bu dönüşümün şifrelerini içerisinde barındırıyor. Güçlü medya ilişkileri, bir binanın taşıyıcı kolonuişlevini sürdürmeye devam ederken dijital medyanın gücü hızla artıyor. Konvansiyonel medyanın eski, bilindik, tanınmış, güven veren gücü dijitali de besliyor. Bugün dijital dünyanın duayenleri de bu önemli gücü ve gerekliliğini inkâr etmiyor. Konvansiyonel medya, hem marka hem de tüketici tarafında güven veren duruşuyla cazibesini koruyor. Onayını konvansiyonel medyanın kanaat önderlerinden alan dijital platformlar, daha güvenilir bulunuyor. Bu cazibe, gelecekte de markaların hikayelerini konunun bilirkişisi unvanına sahip kanaat önderleri gazetecilerden dinlemek isteyenler tarafından korunmaya devam edecek gibi duruyor.Danışmanlığını yürüğümüz markalar açısından baktığımızda, dijital medya yansımaları giderek artarken konvansiyonel medyada haber alma isteğinde bir azalma yaşanmadı. Bu isteğin sonuçları da yansıma artışı olarak kendini gösterdi. Güncel medya takip verileri de,2019 yılından bu yana bankacılık, kargo, savunma, perakende, eğitim gibi sektörleri ele alan gazete ve dergi haberlerinde belirgin artışlar yaşandığını gösteriyor.
Hız ve verimlilik tekerleği döndürecek
Dijital medyanın rüzgârını arkasına alan markalar hedef kitlelerini genişletirken konvansiyonel medyanın güven veren gücüyle saygınlıklarını korumayı hatta pekiştirmeyi başarabiliyor. Yeni dönemde de konvansiyonel medya ve onun kanatlarında uçarak güven telkin eden dijital platformları eş zamanlı devreye sokarak harekete geçirebilen markalar, geleceğe emin adımlarla ilerleyebilecek. Dijital ve konvansiyonel birlikteliği uzun süredir tartışılan itibarın ölçülebilirlik ihtiyacını da karşılayacak. Ölçülebilir değerler üzerine kurulu iletişim stratejileri, tüketici duyularına hitap ederek çeviklik kazanacak. Hız ve verimlilik kavramları, bu süreçte tüm sektörlerde olduğu gibi PR’da da tekerleği döndüren potansiyel güç olacak.
Orkestrasını ahenkle yönetebilen markalar sürdürülebilirlik kazanacak
Pandeminin hız kazandırdığı dijital dönüşüm, markaların hedef kitlelerine farklı dijital kanallar üzerinden seslenmelerini zorunlu kılıyor.Salgın öncesinde konvansiyonel medya odağında kampanya ve lansman dönemlerinde devreye giren çok kanallı iletişim, markaların varlıklarının sürdürülebilirliğinin olmazsa olmazı haline dönüştü. Dijital pazarlama enstrümanlarıyla orkestrasını ahenkle yönetebilen markalar, hedef kitlelerini genişletmeyi, satışlarını artırmayı ve yıl sonu bilançosunu zenginleştirmeyi başardı. Dijitalin yaşattığı hız ve çeviklik diğer yandan konvansiyonel medyanın köklü tecrübesinden gelen güvenle birleşerek markaların PR gücünü puzzle’ın parçaları olarak tamamladı. Biz iletişim profesyonelleri bu dönüşüm sürecinde markalarıniletişim yolculuğunu iyileştirirken, iyiden mükemmele dönüştürme stratejisiyle ilerleyereksüreci hem marka hem de toplum odaklıyönetmek zorundayız. Çünkü yeni dönemde yaşamın her noktasında olduğu gibi PR’da da sürdürülebilirlik kavramı masaüstümüzden hiç kalkmayacak. Pandemi öncesinde dilimizden düşürmediğimiz 360 derece kurumsal iletişim yönetiminin yeni adı, “360 derece çevik ve sürdürülebilir iletişim” haline dönüştü.
“Yararlılık İlkesi” ile bütüncül bir yaklaşım
Yaşanan dönüşüm, sosyal sorumluluk tarafında da belirgin değişimler yarattı. Pandeminin yanı sıra iklim krizinin yarattığı doğal afetlerdeki artış, markaların gündeminde olmak zorunda.Dünyanın sürdürülebilir geleceğini tehlikeye atan sorunları görmezden gelmeyip çare arayan,çözüme katkı sağlayan markaların sayısı giderek artıyor. Toplumsal fayda gözeten, eğitime ve kişisel gelişime yönelik projeler de dünyanın sürdürülebilir geleceğine insan odaklı bir başlık açıyor. Henüz bu konuda harekete geçmeyen markalar da dünyaya ve topluma karşı duyarlı yaklaşımlarla yüzünü geleceğe çevirmek zorunda. Markalar, faaliyetlerini ticari faydanın ötesinde “Yararlılık İlkesi” ile bütüncül bir yaklaşımla sürdürürken, sosyal sorumluluk projeleri bir araç değil amaç işlevi görmeye başladı. Giderek hızlanan dijitalleşmenin bir getirisi olan bu yeni düzen, ürün ya da hizmet üreten markalarınfaaliyetlerinin merkezine, sürdürülebilirliğe katkı sağlayan projeleri getirdi. Empati, motivasyon, sosyal beceriler, öz-farkındalık gibi kavramlar bu projeleri şekillendiriyor.
Sürdürülebilirlik, sosyal sorumluluğun odağında
Modadan gıdaya, enerjiden sağlığa hemen hemen tüm sektörlerde faaliyet gösteren şirketler ve markalar, sürdürülebilir geleceğe yönelik adımlarla geleceğe kalıcı izler bırakırken işlerine de verimlilik kazandırabiliyor. Öte yandan “Yararlılık İlkesi” kapsamında ileri teknolojiler kullanarak dünya standartlarında ürün ve hizmet geliştirebilen markalar, öngörülü hareket ederek anlamlı içgörüler elde edebiliyor. Dijitalleşmenin hız kazanmasıyla verilerin dünyasını en iyi şekilde kullanarak yeni ürün ve hizmet geliştiren markalar, yeni yetkinlikler de kazanabiliyor. Bütün bunları yaparken sürdürülebilir çevreyi, eğitim ve gelişime yönelik adımları merkezine yerleştirenler rekabette öne çıkarak yarınların dünyasında baş aktör olmaya hazırlanıyor. Bugün toplum ve dünya için üretirken, dünyanın öz kaynaklarını korumaya odaklananlar yarın dünyanın yılmaz bekçileri olacak. Peki 2022, markalar ve iletişim profesyonellerini hangi noktalarda birleştirecek. Gelin yazımızı bu konuyu kısaca özetleyerek bitirelim…
2022’de markaları ve iletişim profesyonellerini buluşturacak 10 altın kural
Markalar hem geleneksel hem de dijitalde kendi özgün iletişim kanallarını ve bu
mecraların her birine özel kodlarla oluşturulan marka dilini yeniden tanımlayacak.
Markalar üretirken dünyaya, topluma, dünya üzerinde yaşayan varlıklara karşı sorumluluk alarak bu bakış açılarını iletişim stratejilerinin ana damarlarında işleyecek.
Markalar konvansiyonelin rüzgârını arkalarına alarak dijital iletişimde paydaş kanallarını artıracak.
Deneyim yaşatmanın gücü hayatı kolaylaştırmak olacak.İletişimin odağında hem marka hem de toplum yer edinecek.
İletişimde buluşma yeri çeşitlenecek, çok kanallı, eşzamanlı ve doğrudan temas odaklı bir yol haritası benimsenecek.
Duygusal zeka dinamiklerindenempati, her kanal için iletişimde başrolde yer alacak.
İletişimde hedef daha iyisi değil iyiden mükemmele dönüş olacak. Bu strateji, sadece müşteri kanalında değil tüm paydaş iletişimine kılavuzluk edecek.
Markaya ait dijital göstergelerin etik kodlar ve şeffaflık ile tasarlandığı konvansiyonel mecralarda vurgulanarak pekiştirilecek.İletişimde kurumsal itibargüçlendirilerek güven inşa edilecek.
Hızın zamanla yarıştığı bir dönemin ana argümanı olan farklılıklar, zenginlik olarak görülecek bu noktada önyargısız hareket edilecek.
Ölçeklenebilir iletişim yönetimi, lider iletişiminden pazarlama iletişimine, itibar yönetimine kadar tüm süreçleri ölçülebilir hale getirdi. Bu ölçülebilir değerler üzerine kurulu iletişim stratejileri markaların hedeflerine ulaşmasında öncü rol oynayacak. Stratejilerin çıkış noktasında verilerin dünyasına mikrofon uzatılacak.
YENİ MAKALELER
Bir yöneticinin birincil sorumluluğu, bir kuruluş içindeki belirli hedeflere ulaşmak için kaynaklarını planlamak, organize etmek ve kontrol etmektir. Operasyonların sorunsuz ve verimli bir şekilde ilerlemesini sağlamak için insanları, süreçleri ve sistemleri yönetmeye odaklanırlar.
CEO kısaca, bir şirketin strateji, işleyiş ve yönetiminden sorumlu en yetkili kişidir. Başarılı iş adamlarının çoğu için temel kariyer hedefi üst düzey yöneticilik yani CEO konumuna ulaşmaktır. CEO olmak aynı zamanda zor işlerin üstesinden gelebilme becerisi ve özveri de gerektirir. Bu nedenle herkesin kaldırabileceği bir görev değildir.
Sponsorluk ile reklam sürekli karşılaştırılan kavramlardır. Fakat reklamın amacı tamamıyla satışa yöneliktir. Sponsorluğun ise satıştan çok hedef kitlenin tutum ve davranış değişikliğine yöneliktir.
Yönetmek = Kolaylaştırmak. İyi bir yönetici ve liderin en büyük görevi takım arkadaşlarının hedeflerini gerçekleştirmesini kolaylaştırmak olmalıdır. Çünkü bu yöneticinin başarısı takım arkadaşlarının toplam başarısı kadar olacaktır.
Siz mi işe mecbursunuz, iş mi size mecbur? Bunun cevabı size bağlı. Nasıl bir çalışma yaparsanız bu sorunun cevabı ona göre gelişecek. İşte özgür olmak sizin işinizin garantide olması ile çok alakalı. İşte özgür olmak üç şeye bağlıdır:
EN ÇOK OKUNANLAR
Sylvester Stallone’nin hayatı, çoğumuzun detaylarını pek bilmediği zorluklarla dolu ilginç bir hikâyeye sahip. Yaşadıkları ve hayat mücadelesi, Rocky filmleri gibi oldukça da ilham verici.
Temiz enerji, yenilenebilir ve sıfır emisyonlu kaynaklardan elde edilen enerji olarak tanımlanabilir; Biyoenerji, güneş enerjisi, jeotermal enerji, hidroelektrik, okyanus enerjisi, rüzgar enerjisi gibi çoğunlukla yenilenebilir, düşük emisyonlu kaynaklardan elde edilen ve çevre dostu enerji seçenekleri dizisini ifade etmektedir.
Finans yönetimi, işletmenin ihtiyaç duyduğu fonların sağlanması, bu fonların korunması ve uygun yatırımlarla etkin olarak kullanılması süreçlerini kapsar. En net tanımıyla finans yönetimi, bir işletmenin finansal hedeflerine ulaşabilmesi için mali durumunun uygun şekilde yönetilebilmesi sürecidir.
Portföy yönetimi, bir yatırımcı için mümkün olan en düşük risk ve en yüksek getiri arayışında, en uygun yatırım araçlarını seçme sürecidir. Portföy yönetiminin bir başka tanımı ise, yatırımların, istenen yatırım ufkunda maksimum getiri sağlama amacına yönelik olarak yönetilmesi sanatıdır.
Türkiye genelinde 2000 bayi ile hizmet veren Bianca Boya, 2024 sonuna kadar bayi sayısını 2500’e, Bianca Stella Shop’larını da 30’a çıkartmaya hazırlanıyor.