Katma değerli sektörlerde ticaretin geliştirilmesi, her ülke tarafından dünya çapında tüketilen mal ve hizmetlerin üretimindeki katma değeri göz önünde bulundurarak sağlanmaktadır. Katma değerli sektörlerde ticaretin geliştirilmesi ülkeler arasındaki ticari ilişkilere yeni bakış açıları sağlayarak politika yapıcıları daha iyi bilgilendirmek üzere tasarlanmıştır.
Katma değerli sektörlerin ticaret göstergeleri, bir ürünün katma değerinin olması durumunda cari birim fiyatlarla veya hisse senedi bazında yüzde olarak ifade edilmektedir.
Pandemi, savaşlar vb. sorunların dünya ekonomisi üzerinde büyük ve olumsuz etkileri olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Birçok işletme en azından geçici olarak yaptıkları ticaret hacmini küçültmekte ya da durdurmaktadır. Olumsuzlukların belirli sektörler üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmaktayken bazı sektörler için durum tam tersidir. Bütünsel olarak ele alındığında ise pandemi ve savaşlar genel anlamda ekonomide birçok sektörde iş kaybına yol açmışve aşmaya devam edecektir.
Güncel bilgiler ışığında geliştirilen bu argüman ile farklı sektörlerin ekonomi için önemine değinmekte fayda görüyorum. Brüt Katma Değer ile ölçülen üretilen malların ve sunulan hizmetlerin toplam değeri, her sektördeki iş sayısı ve ortalama kazançlar hakkında dünya genelindeki en son istatistiklere bakalım.
Brüt Katma Değerli Sektörler:
Mart 2020'de dünya genelinde her geniş sanayi sektöründeki toplam iş sayısı ve serbest meslek işlerinin sayısı, bu sektörlerin her birinde 2020'de tam zamanlı çalışanlar için haftalık ortalama kazançlar ve 2020 ilk çeyrek için brüt katma değerli sektörler incelendiğinde; toplam iş sayısının sektörler arasınormal dağılım göstermediğigözlenmektedir. Ayrıca, toplam iş sayısının %35’i iki sektörde ve toplam işlerin yaklaşık %55’i isebeş sektörde yoğunlaşmıştır.
Ülkeler ortalaması gözetilerek belirlenen en fazla iş alan sektör, yaklaşık 5 milyon toplam iş ile perakende sektörü ile toptan satış sektörüdür. 4.5 milyon iş ise sağlık sektörü ve bakım sektörlerinde yoğunlaşmıştır. Bu iki sektörde, dünyadaki tüm işlerin dörtte birinden fazlasıtoplanmıştır; perakende sektörü ve toptan satış sektörü dünya genelinde toplam işlerin %15’ini kapsamaktadır. Sağlık sektörü ile bakım sektörü ise dünya genelinde toplam işlerin %13’ünü kapsamaktadır.
Pandemi döneminde hangi sektörlerde en çok serbest meslek sahibi bulunmaktadır?
Ülkeler ortalaması gözetilerek belirlenen serbest meslek sahiplerinin en çok bulunduğu sektör, yaklaşık 840.000 toplam serbest meslek iş ile inşaat sektörüdür. İnşaat sektöründeki serbest meslek iş sayısı dünya genelinde toplam serbest meslek iş sayısının %18'i kadarıdır. Toplam serbest meslek iş sayısının çokluğuna göre inşaat sektörünü en çok serbest meslek iş sayısına sahip tarım sektörü takip etmektedir.
Pandemi döneminde hangi sektörler en savunmasızdır?
Bu dönemde özellikle en olumsuz etkiyi sanat ve eğlence, konaklama ve yiyecek içecek hizmet sektörleri görmüştür. Bunları perakende ve toptan satış sektörleri takip etmektedir.
Dünya genelinde toplam serbest meslek iş sahiplerinin % 17'si ve tüm işlerin neredeyse %25’i bu üç sektörde toplanmaktayken; bu oranlar hızla azalmıştır. Bu sektörler ayrıca dünyanın toplam ekonomik üretiminin% 15'inden de sorumlu sektörlerdir.
Krizle ilgili belirsizlik, hangi sektörlerin talepte en hızlı düşüşü yaşayacağını belirlemeyi zorlaştırmaktadır.Bahsedilen sektörlerin ticari faaliyetlerinde yaşanan gecikmeler, sektörlerin önemli girdilerini ve hizmet ettiği diğer ekonomik faaliyet alanlarını olumsuz etkilemiştir. Örneğin, dağıtım, finans ve taşımacılık hizmetleri imalat sektörünün önemli girdileridir. İmalat sanayi ihracatında toplam hizmet katma değeri, %30 civarında olmuştur. Dolayısıyla pandemi döneminden olumsuz etkilenen imalat sektörü dolaylı olarak hizmet sektörünü de olumsuz etkilemiştir.
Pandemi ve savaşlar gibi zor dönemlerin ülkelerin, özellikle alıcılar ve satıcılar arasında yakınlık gerektiren sektörlerin ticaretini engellemesi söz konusudur. Genel olarak katma değer oluşturan sektörlerin önemi göz önüne alındığında, ülkeler arası kısıtlamaların derecesi ve süresi salgın sonrası ekonomik süreci şekillendiren önemli bir belirleyicisi olmuştur ve bu uygulamaların etkisi hala devam etmektedir. Rusya- Ukrayna savaşı ve Gazze saldırıları gibi dünyanın pek çok bölgesinde yaşanan elim hadiseler de göz önüne alındığında, dünya ekonomisi her geçen gün geriye gitmektedir. Bu gidişe son veren adımlar atılmadığında ise insan hayatını tehdit eden kıtlık vb. çok daha olumsuz koşullarla baş etme zorunluluğu doğacaktır. Pek yakın tarihte insanoğlunun yüzleşmesi gereken bu gerçekten kaçınabilmek ise ancak ve ancak atılacak yenilikçi adımlar ve sürdürülebilir ekonomilere geçiş sürecini hızlandırmakla mümkündür. Sürdürülebilir inovasyonlara yapılan her yatırım, gelecek nesillere bırakılacak en iyi mirastır. Gerek makro ölçekte ülkeler, gerekse mikro ölçekte toplum ve bireyler sürdürülebilirlik konusuna duyarsız kalmamalı ve bu bağlamda herkes elinden gelen çabayı göstermelidir. Unutmayalım: Bu Dünya bizim ve güvenle yaşayabileceğimiz başka bir yer yok!
YENİ MAKALELER
Temiz enerji, yenilenebilir ve sıfır emisyonlu kaynaklardan elde edilen enerji olarak tanımlanabilir; Biyoenerji, güneş enerjisi, jeotermal enerji, hidroelektrik, okyanus enerjisi, rüzgar enerjisi gibi çoğunlukla yenilenebilir, düşük emisyonlu kaynaklardan elde edilen ve çevre dostu enerji seçenekleri dizisini ifade etmektedir.
Zorlu ve belirsiz piyasa koşullarında bireylerin geçimlerini temin etmeleri için ticari faaliyetlerin yürütülmesive sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekir. Ancak küresel ölçekte yaşanan insani krizlerdar gelirli ülkelerde ciddi ticari sorunlar meydana getirmektedir.
İstanbul Şişli’deki Fairmont Quasar Hotel, CEESS Global ve CTS ev sahipliğinde düzenlenen CEO Platformu Özel Konferansı’na sahne oldu. İş dünyasının seçkin temsilcilerinin katıldığı bu prestijli etkinlik, stratejik iş birliği ve yatırım fırsatlarının tanıtıldığı unutulmaz bir organizasyon olarak öne çıktı.
3.Gıda İnovasyon Zirvesi’nde konuşan Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği Genel Sekreteri Güray Karacar, Türkiye’de 100 yılını aşmayı başaran şirket sayısının 60 kadar olduğunu ve günümüzün hızla değişen koşullarına uyum göstermek isteyen şirketlerin fırsat ve riskleri iyi analiz edebilecek yönetim kurullarını göreve getirmek durumunda olduğunu belirtti.
Tedarik zinciri performansını arttırmak hiçbir zaman bugün ki kadar kolay olmamıştır. Günümüzde ulaşılabilir ileri teknoloji imkanları ve bunları yönetim süreçlerine entegre edebilecek nitelikte artan iş gücü ile işletmelerin tedarik zinciri yönetimini eskiye kıyasla daha sorunsuz ve akıcı bir biçimde gerçekleştirmesi oldukça kolaylaşmıştır.
EN ÇOK OKUNANLAR
Sylvester Stallone’nin hayatı, çoğumuzun detaylarını pek bilmediği zorluklarla dolu ilginç bir hikâyeye sahip. Yaşadıkları ve hayat mücadelesi, Rocky filmleri gibi oldukça da ilham verici.
Gayrimenkul (taşınmaz) çalışmaları; Arazi ediniminden başlayıp imar planı ve kentsel tasarım planlarının yapımı, arsa üretimi, proje geliştirme, uygun bina ve çevre tasarımı, bina üretilmesi, tesis ve kaynakların yönetilmesi, finans kaynaklarının geliştirilmesi ve yönetilmesi ile ilgili çalışmaları kapsamaktadır.
Çevremizde olup bitenleri duyularımızla algılar, nesneleri duyularımızla ayırt ederiz. İnsanda ve hayvanların çoğunda görme, işitme, koku, tat ve dokunma gibi beş temel duyu vardır.
Türkiye genelinde 2000 bayi ile hizmet veren Bianca Boya, 2024 sonuna kadar bayi sayısını 2500’e, Bianca Stella Shop’larını da 30’a çıkartmaya hazırlanıyor.
Pandemi Dönemi, dijitalleşme sürecini hızlandırdı. Evden çıkamama hali bizi hem gündelik hayatımızda, hem de profesyonel hayatımızda dijitalleşmeye yöneltti. Pandemi, çoğu zaman, aşkların da sanal olarak yaşanmasına neden oldu... Malum, sağlık ve hijyen tedbirleri !!