Yaşanan birçok mali kriz,sosyal girişimcilerin yeni geliştirilen finansal kaynaklara olan güvenini olumsuz etkiledi. Finansal piyasalarda yaşanan krizin etkisi ile sistemde kredisi teminatlandırılmış borç yükümlülükleri olan sosyal girişimlerin ve menkul kıymetlerin büyümesini hedefleyen kredi temerrüt takasları gibi finansal araçlara başvuran sosyal girişimlerin beklentileri karşılanmamış ve bu finansal araçlardan yararlanan çoğu girişimde ekonomik sıkıntılar baş gösterdi.
Faaliyetlerinden kar elde etmeyi amaçlayan ve sosyal girişimcilere liderlik eden etki yatırımcıları benzersiz zorluklarla karşı karşıya... Bu zorluklartemelde ise, sosyal girişimlerin bir yandan yatırım fonu sağlayıcıları olan etki yatırımcılarınagelir sağlamak zorundayken diğer yandan hedefledikleri sosyal faydaya yönelikfaaliyetlerde bulunup sosyal değer oluşturmaya mecbur olmalarından kaynaklanıyor. Bu birbirinden bağımsız iki hedefçoğu zamansosyal girişimlerin büyümesini yavaşlatabilecek ve hatta durdurabilecek çatışmalar meydana getiriyor.
Sosyal girişimciliğin sürdürülebilirliği bir sosyal girişime yapılan yatırımın yani ayrılan finansman miktarının o yatırımdan edinilen sosyal etkinin getirisinden daha düşük olduğu durumlarda söz konusu... Bunu ölçmek ise pek te kolay değil. Çünkü sosyal etkiyi ölçen standart bir ölçüm tekniği henüz yok.
Etki yatırımcıları diğer yatırımcılardan farklı olarak kar amacı gütmeyen girişimlerin kar peşindekigirişimler tarafından önemsenmeyen toplumsal sosyal fayda hedeflerine hizmet etme rolünü ayırt edebiliyorlar. Etki yatırımcılarıgönüllü ve çıkar beklemeyen hayırseverlerden farklı olarak sosyal girişimleri finanse etmeleri karşılığında yani bir sosyal girişime destek sağlamak için çeşitli ölçümle teknikleri ve etki analizleri kullanarak yatırım kararlarını veriyorlar.
Standart bir sosyal etki ölçeği olmadığından etki yatırımcıları işe ilk olarak işe yatırımın finanse edilmesi durumunda kullanabilecekleri optimum ölçeği geliştirmekle başlıyor. Etki yatırımcıları optimum ölçeği geliştirmek için ise genellikle nitel yöntemlerden faydalanıyorlar. Bu yöntemlerden en sık kullanılanlardan biri, bir finansman sağlayıcının yatırım süreci boyuncayatırım maliyetindenatıl harcamaları çıkararak ölçeği geliştirdiği yöntem...Diğer en sık kullanılan yöntem ise yatırımcıların bir sosyal girişimin gelir elde edebilmesi için yeni fırsatlardan yararlanmasını sağlayarak gelişimini takip ettiği yöntem. Bu yöntemde yatırım için hibe finanse edildiğinde etkisinin olumlu ya da olumsuz olmasına göre göreceli olarak sosyal girişim ölçeğinin tekrar tekrar düzenlenmesi söz konusu...
Pozitif net bugünkü değer getirisi sağlamayan finansalkaynakların ancak bazı toplumsal hedeflere hizmet eden ve kar amacı gütmeyen kuruluşlara ayrılması gerektiği varsayılıyor. Aşırı kar elde etme hırslarına sahip olmadıklarını iddia eden sosyal odaklı girişimler, gelir elde etme amacı güden sınırlı sorumlu şirketler olarak giderek daha fazla birleşiyorlar ve bu birleşmeleri ise sosyal fayda sağladıkları hedef kitleleri büyütme amacıyla yaptıklarını savunuyorlar.Fakat bu argüman günümüzde hala tartışılır nitelikte…
Sosyal etki oluşturmada hibe finansmanı ile etki finansmanı arasındaki kıyaslama genellikle, karamaçlı olanve olmayan bir girişimler arasındaki bir karşılaştırma olarak kabul görüyor. Halbuki bu algı pratikte oldukça farklı...Sosyal etkiyi finansal sonuçlar yardımıyla ölçeklendirmek sosyal girişim projesinin yatırıma değer olup olmadığı gerçeğini büyük oranda yansıtsa da, yatırım kararını ölçeklendirmek kimi zaman anlamsız... Çünkü gerçek şu ki: Etki yatırımcıları yatırım yaptıkları sosyal girişimlerin finansal maliyetlerini hiçbir zaman tam olarak karşılayacak getiri oranlarına sahip olamayacaklarını bilseler de, yine de az da olsa getiri elde edebileceklerine inandıkları fayda sağlayan bir sosyal girişimin getirilerini paydaşlara kar payı olarak dağıtabilecek şekilde organize olmalarınıdestekliyor.
YENİ MAKALELER

Hayat, bazen bir pencere önünde oturup dışarıyı seyretmek gibidir. Bazen de o pencereden atlayıp bilinmeyene doğru kanat çırpmak. Türk markaları için franchising, işte tam da bu ikinci seçeneği sunuyor. Bir zamanlar sadece yerel pazarlarda boy gösteren markalarımız, şimdi dünyanın dört bir yanında kendi hikayelerini yazıyor.
Son yıllarda sosyal sektör imtiyaz verme sistemi (franchising) pek çok ilham verici başarıya tanıklık ediyor. Ancak sosyal sektörde imtiyazlar için daha kat edilmesi gereken çok yol var.
Sylvester Stallone’nin hayatı, çoğumuzun detaylarını pek bilmediği zorluklarla dolu ilginç bir hikâyeye sahip. Yaşadıkları ve hayat mücadelesi, Rocky filmleri gibi oldukça da ilham verici.
Yeni bir girişimde bulunmak isteyen sosyal girişimcilerin kendilerine ilk sormaları gereken “İş modelimi geleneksel işletmelerin iş modellerinden nasıl farklılaştırmalıyım?” sorusudur.
Blockchain Teknolojisi, Big Data, Nesnelerin İnterneti, Yapay Zeka Uygulamaları, Bulut Bilişim, Yeni Nesil Kablosuz Ağlar vb. yeni dijital teknolojilerin ilerlemesiyle ortaya çıkan Dijital Dönüşüm, işletmelerin ve tabi girişimlerin faaliyetlerini, çalışma koşullarını ve üretim sistemlerini baştan aşağı değiştirmelerine neden olacak adeta devrim niteliğinde bir dönüşüm sürecidir.
EN ÇOK OKUNANLAR

Bir franchise girişimcisi olmakla ilgileniyor ancak maliyetler hakkında hiçbir fikriniz yok mu? O zaman gelin rakamları konuşalım.
Franchising, kanıtlanmış bir iş modeliyle hızlı genişlemeyi mümkün kılarak küresel iş dünyasında devrim yaratmıştır. Sektörleri şekillendiren dünyanın en büyük franchise zincirleri hangileridir gelin birlikte bakalım.
Herkes, başarılı olabilecek bir işe yatırım yapmak ister, bu sır değil ama buna ulaşmak hayal de değil. Peki, size en uygun işi bulmak için başlıca kriterleriniz ne olmalı? Ayrıca pazarda bunun için nasıl bir araştırma yapmalısınız? Buyrun cevaplara bir bakalım.
b-fit Yönetim Kurulu Başkanı Burcu Topal, sağlıklı yaşam ve sporu seçen girişimciler için b-fit şubesi açmanın detaylarını ve artılarını anlatarak, b-fit’in 4 ay gibi kısa sürede yatırım maliyetini çıkarıp para kazandırmaya başladığını belirtti.
Küresel dengelerin değiştiği bu kritik dönemde, Rusya pazarı Türk şirketleri ve markaları için benzersiz fırsatlar sunuyor. 20-24 Mayıs 2025'te Moskova'da düzenlenecek Turan Şirketleri İş Zirvesi 2025, franchise'lardan ihracatçılara, yatırımcılardan ortaklık arayanlara kadar herkesi buluşturuyor.