İş kurana Beş tavsiye

Gelişmiş ülkelerde durum tersine, büyük çoğunluk sağlam bir işte çalışmak istiyor. Bizdeki “kendi işini yapma” eğilimin genetik olduğunu hiç sanmıyorum. Ekonomimiz çalkantılı, güçlü şirketler az, maaş refah sağlamıyor, işini kaybedenin sosyal güvencesi yok, orta direk fakirleşti. Bu durumda “zaten risk alıyorum, bari kendi riskimi alayım” diyor insanlarımız.
Çoğu da işe girişince görüyor ki, kitapta yazan kurallar, temel işletme teknikleri sökmüyor gerçek yaşamda. Ülkemizin kendine has koşulları, iş dünyamızı kendine has bir yaşam alanı, çalkantılı bir ortam haline getirdi.
Ben sorunun temelinde 5 unsuru görüyorum.
- Sermayesiz çalışma alışkanlığı yerleşmiş, para yerine evrak veya söz kullanılıyor, riskler zincirleme oluyor, kriz veya batak domino taşları gibi herkesi birden deviriyor.
- Küçük işletmeler üzerinde devletin kontrolü yok denecek kadar az, kalitesiz üreten, tüketici haklarını çiğneyen, fatura fiş kesmeyen, elektriği kaçak kullanan, kaçak işçi çalıştıran, vergi ödemeyen öne çıkıyor, düzgün çalışanı da bozuyor.
- Eğitim sistemi insanı işe hazırlamıyor, herkes işi işte öğreniyor, eğitimin bedelini iş yeri ödüyor, yetişen eleman kaçıyor.
- Devlet borçlu, parayı emiyor, iş yapacak girişimciler kısıtlı ve pahalı kaynak bulabiliyor, AB fonlarından medet umuyor.
- AB yolunda ekonomi, hukuk ve ticaret ortamı hızla düzeliyor ama, tam biz rahat edeceğiz derken, Dünyanın teknoloji, sermaye ve tecrübe açısından üstün firmaları gelip köşe başlarını tutuyor, küçük işlere de el atıyor.
Bu ortamda iş kuracaklara, 5 şeye dikkat diyorum.
- Kendine dikkat et. Kendini tanı, tıkanacağın yeri bil. Kaldıramayacağı yükün altına girme. Yatırım hacmini gerçekçi belirle, aşırı borçlanma, kara gün akçesini ayır, işletme sermayesini tüketme. Tanıdığın sektörde, bildiği işi yap. Yapabileceği işlerle yapamayacağı işleri ayırt et. Kendini tanı, çok kazanmasan bile mutlu olacağın işe gir.
- Çevrene dikkat et. Kendini işine ve hayallerine kaptırma. Rakipler kimler, müşteriler ne bekliyor, aradığını nerede buluyor? Dışarıda yüksek teknolojiyi geliştiren veya ucuz iş gücü kullanan ülkeler var mı? Genel ekonomik gidiş nereye? Yeni bir kriz mi var kapıda, yoksa kısa bir bahar havası mı? Kapanan dükkanlar, işlerini devredenler çoğalıyor mu, azalıyor mu?
- İşine dikkat et. İşinin verimliliğini, karlılığını izle. İşin dar boğazlarını, risklerini, işletme yerinin doğruluğunu, teknolojinin yeterliliğini gör. Sektörünü yakından takip et, rakiplerin arkasında, ayaklarının altında kalma.
- Ekibine dikkat et. İşi yürüten kişileri değerlendir. Kendin işin ne kadarını yapabiliyorsun, kimlere muhtaçsın, kimlere bağımlısın? Gidenin yerine yenisi geliyor mu? Yeni gelenler yeterli eğitime sahip mi, işletme içinde makul sürede yeterli eğitim veriyor musun? Çalışanlar işlerini şevkle mi yapıyorlar, zorla mı? Emeklerinin karşılığını aldıklarını düşünüyorlar mı? Suyu getirenle testiyi kıran ayırt ediliyor musun? Performanslarını değerlendirirken ölçülebilir, sayısal kriterler kullanılıyor musun?
- Parana dikkat et. İşin getirdiğiyle götürdüğünü iyi izle. Nakit akışını planla, çeklerin dönmesin, paran atıl kalmasın. Borçların zamanında öde, anlamsız faizler ve gecikme cezalarıyla yıpranma, kredili tüketme, mal alamaz hale düşme. Satış fiyatına dikkat et, fiyatını kim belirliyor, bil. Yatırımının dönüşünü, kendi emeğini de maliyet gör. İşinin toplam değerini, bugün biri istese kaça satacağını bil, büyüyor musun, küçülüyor musun farkında ol.
İşteki başarısı bunlarda yatıyor. Aman dikkat!
YENİ MAKALELER

Algı Yönetimi esasında ''Perception Management'' adında Amerikan ordusunun çıkardığı bir terimdir. Esas olarak askeri amaçlarla yapılan psikolojik savaşın bir parçasıdır.
Verimlilik: 'Çeşitli mal ve hizmetlerin üretimindeki kaynakların ( emek, sermaye, arazi, malzeme, enerji, bilgi vb. ) etken kullanımıdır' diye tanımlanır.
Cadde mağazacılığı ve AVM'ler için aynı ailenin iki üyesi diyebiliriz. Birbirleri ile sinerji oluşturacak, tamamlayacak şekilde mağaza karmalarının oluşturulması, yönetilmesi lazım.
CEOP (CEO Platformu) Dernek Merkezi'nde gerçekleştirilen, "Türkiye Ekonomisi, Para Piyasaları ve Faiz Politikaları" başlıklı etkinlikte üyelerle buluşuldu.
Kalite, beklentileri aşmaktır. Hizmet kalitesi ise müşterinin ihtiyaç ve beklentilerine uygunluk, sürekli başarı, sunulan hizmetin eksiksiz ve hatasız gerçekleştirilmesi, ölçülebilen ve değerlendirilebilen müşteri memnuniyeti ile doğru orantılı olan bir unsurdur.
EN ÇOK OKUNANLAR

Bir franchise girişimcisi olmakla ilgileniyor ancak maliyetler hakkında hiçbir fikriniz yok mu? O zaman gelin rakamları konuşalım.
Genellikle birçoğumuzun İş Planı denilince aklına ilk gelen kredi almaktır. Yatırımcılar, bir girişimi finansal olarak desteklemeden önce o girişimin fizibilitesini değerlendirmek isterler. Girişimcilerin bu fizibiliteyi hazırlarken en sık faydalandığı araç İş Planıdır.
Sylvester Stallone’nin hayatı, çoğumuzun detaylarını pek bilmediği zorluklarla dolu ilginç bir hikâyeye sahip. Yaşadıkları ve hayat mücadelesi, Rocky filmleri gibi oldukça da ilham verici.
Gloria Jean's Coffees Türkiye Genel Müdürü Emrah Bilgin, markanın 2012 yılı itibari ile el değiştirmesiyle başlayan yeni döneminde, kısa sürede Türkiye pazarında nasıl yükselişe geçip başarılı olduklarını bizlere tüm süreçleriyle anlattı.
Franchise alanları doğru seçmek karmaşık bir süreç olabilir. Bu makale buna nerden başlayacağınızı ve en iyi şekilde nasıl hazırlanacağınızı ve de markanız için doğru franchise yatırımcısını nasıl seçeceğinizi size anlatacaktır.