Aristo'nun Zaferi
Zihninizdeki hayalle gerçek dünya arasında nasıl bir bağ kuracaksınız ve bunun yöntemi ne olacak? Peki, bunu hayata nasıl geçireceksiniz?
Aristo, Nikomakhos’a Etik kitabında mantık şablonundan bahseder. Nikomakhos, 2000 küsur yıl önce Aristo’nun kitap yazdığı bir kişidir. Bu şablon, hayata çabucak geçirilebilir ve aslında bizlerin de bazen farkında olmadan zihnimizde kurduğu bir şablondur. Aristo, mutluluk üzerine fikir yürütürken kendine şu soruyu sorar:
Savaşın “iyisi” nedir?
Ve cevabı kendisi verir: “Zaferdir.”
Savaştan beklediğimiz nedir? Savaşın gitmeye çalıştığı nokta neresidir? Yine “zaferdir” der.
Yalnız burada iyilik kavramı, şu an bizim anladığımız ahlaki iyilik kavramı değildir. Antik Yunan’da “iyilik” kavramı, bir şeyin amacı, hedefi; yani ulaşılmaya çalışılan noktadır.
Noktanızı en başa koyun
“Biz bir kere iyiyi belirledikten sonra, artık her şeyi ona bağlamamız gerekir,” der Aristo. “Zaferi en başa koyduğumuzda, yaptığımız her şeyin ona gitmesi için bir bağ olması gerektiğini” söyler.
Örneğin bir asker elbisesi üretiyoruz. Asker elbisesinin modaya uygun olması önemli değildir. Zafer’e ulaşılması için sağladığı fayda önemlidir: yağmurda su geçirmemesi, üşütmemesi, fark edilmememiz için renklerinin ışığı yansıtmaması vb. Tüm bu unsurlar, bizi savaşırken daha güçlü kılar.
Mantığımızı kullanarak ve “iyi”ye bakarak nasıl bir elbise üretmemiz gerektiğini bilebiliriz. Elbiseye bağlanan bir düğme düşünelim. Elbise nasıl zaferle ilişkilendiriliyorsa, elbisenin düğmeleri de elbiseye bağlanmalı; çünkü onların da “zaferle” ilişkisi vardır.
Kıyafet için nasıl bir düğme üretmem gerektiğini mantıkla bulabiliriz. Hiyerarşik biçimde birbirine bağlı birçok halka düşünün; en başta “iyi”ye bağlı.
Aristo şöyle der: “Tüm eylemlerimizi mantıksal olarak o şeye bağladığımızda iyiyi elde ederiz. Tüm bunları bağlayamadığımızda da elde edemiyoruz.”
İyilik halkaları
Biraz düşünelim, hayal edelim:
Halkalar olsun – her biri birer eylem halkası – ve en başta da “İyilik” olsun.
Ve diyelim ki bu halkaları “İyiliğe” bağlayamıyoruz.
Bu ne anlama gelir?
Bir eylem var ve biz bunu iyiliğe bağlayamıyoruz. Nedir bu eylem peki?
Kelimenin tam anlamıyla: Bu, gereksiz iştir.
Şirketlerin ve insanların hayatı, böyle birbirine bağlanmayan sayısız eylemle doludur.
Neden yapıldığı üzerinde düşünülmemiştir.
Eskiden beri yapılan bir alışkanlıkla yapılmaya devam eder.
Oradadır; buna enerji, zaman ve kaynak harcanır ama “iyi”ye bağlanmaz.
Aslında şirketler veya insanlar, bir yere bağlanmayan eylemlerini yapmasalar bile oldukça yol kat edebilirler.
Kâr etme
Örneğin, neredeyse her beyaz yakalının hayali olan, Güney’de bir kahve dükkânı açacağız diyelim. En tepeye, kahve dükkânının “Kâr Etme” halkasını koyalım.
En temelinde; konseptin, lokasyonun, ürünlerin, tedarikçilerin, personelin, pazarlamanın, işletme bilgisinin halkaları birbirine bağlı ve doğrudan ilişkilidir.
Ve en baştaki halka olan “Kâr Etme” için birbirine bağlı diğer halkalarla ilgili ne yapmamız gerektiğini mantıkla, bilgiyle bulabiliriz.
-
Kötü bir konsepte müşteri gelmez.
-
Doğru olmayan bir lokasyonda iş yapmanız güçleşir.
-
Ürünleriniz kötüyse satamazsınız.
-
Tedarikçilerinizi doğru seçmezseniz, kalitesiz ürünleri pahalıya alırsınız.
-
Eğitilmiş bir ekibiniz yoksa, müşterilerinize nitelikli hizmet veremezsiniz.
-
İyi pazarlama yapamazsanız, hedef kitlenizin sizden haberi olmaz.
-
İşletme bilginiz yoksa, ne ekibinizi idare edebilirsiniz ne de finansınızı.
Zafer düşündüğünüzden daha yakın
Aristo, mutluluğun üzerinde çalışılabilecek bir olgu olduğunu; mutluluğu bir duygudan ziyade, geliştirilebilecek bir yetenek olarak tanımlar.
Mutluluğumuz için “Zafer”e giden yollar zorlu olabilir, önümüze engeller çıkabilir. Ancak tüm bunları aşmak için kendimizi geliştirebiliriz.
Yeter ki başarıya giden yolda ne yapmamız gerektiğini bilelim ve gereksiz işlerle uğraşmayalım.
“Zafer”, düşündüğünüzden daha yakın.
YENİ MAKALELER
Kurumsal Yaşamda Tiyatro Eğitiminin Gücü
/14.11.2025
Tiyatro eğitimi, sahnenin ötesinde güçlü bir kişisel ve profesyonel dönüşüm aracıdır. Kurumsal dünyada iletişim, liderlik ve yaratıcılığı geliştiren benzersiz bir öğrenme yoludur. Oyuncu ve Yönetmen İlter Kapıcı anlatıyor:
Yönetimin DNA’sı: Alışveriş Merkezlerinde 29 Strateji AVM yönetiminde 29 yılı geride bırakan Engin Yıldırım, sektöre yön veren deneyimlerinden süzdüğü 29 altın ilkeyi bu rehberde okurlarıyla paylaşıyor.
Sürekli koştururken kendini unutanlar için: Bu yazı modern iş hayatında kaybolmadan kalabilmenin, gülümseyerek devam etmenin rehberi.
Harika bir menü, zayıf bir servisle değerini kaybeder. Eğitimsiz personel müşteri kaçırır; eğitimli ekip ise markanızı zirveye taşır. Peki fark nerede başlar?
CEO olmak için doğuştan lider mi olmak gerekir? Yoksa öğrenilir mi? Peki, seni zirveye taşıyacak fark ne? Cevap arıyorsan, en iyi versiyonunla tanışma zamanı!
EN ÇOK OKUNANLAR
Bir franchise girişimcisi olmanın maliyeti nedir?
/11.08.2022
Bir franchise girişimcisi olmakla ilgileniyor ancak maliyetler hakkında hiçbir fikriniz yok mu? O zaman gelin rakamları konuşalım.
Franchising, kanıtlanmış bir iş modeliyle hızlı genişlemeyi mümkün kılarak küresel iş dünyasında devrim yaratmıştır. Sektörleri şekillendiren dünyanın en büyük franchise zincirleri hangileridir gelin birlikte bakalım.
50 yıla yaklaşan köklü et uzmanlığıyla Türkiye gıda sektöründe güven inşa eden Keban Food, 2016 yılında fastfood alanına güçlü bir giriş yaptı: “Burger Yiyelim” markasıyla. Bugün 90’ı aşkın şubesiyle Türkiye’nin en hızlı büyüyen burger zincirlerinden biri olan Burger Yiyelim, franchise sistemiyle yatırımcılara kazançlı ve sürdürülebilir bir model sunuyor.
Sylvester Stallone’nin hayatı, çoğumuzun detaylarını pek bilmediği zorluklarla dolu ilginç bir hikâyeye sahip. Yaşadıkları ve hayat mücadelesi, Rocky filmleri gibi oldukça da ilham verici.
Gönül Kahvesi, franchise yatırımcılarına yüksek karlılık ve kapsamlı destekler sunan eşsiz fırsatlar sunuyor. Aşağıda yer alan bütcenize uygun olabilecek üç farklı konseptimizle siz de bu başarılı ailenin bir parçası olabilirsiniz