Modern İş Yaşamı: Hem Sunum Hazırlayıp Hem Kendini Kaybetmemeye Çalışanlar Kulübü
Güne Başlamak: Alarmdan Önce Gelen Excel Formülü
Bir sabah gözünü açıyorsun. Oda hâlâ karanlık ama beynin çoktan aydınlanmış durumda. Çünkü gece boyunca çözümleyemediğin o Excel formülü sabah 06:48'de kendiliğinden aklına gelmiş. O kadar garip bir an ki, kendi beynine teşekkür edesin geliyor ama bir yandan da biraz kırgınsın: "Sabah sabah bunu mu düşündürecektin bana?"
Günün başlaması artık kahvaltıyla değil, takvimle ölçülüyor. Ne yediğini hatırlamayabilirsin, ama "11:00 – Haftalık Performans Değerlendirme" toplantısını asla kaçırmazsın. Çünkü modern iş yaşamında takvim sadece zaman değil, hayatın kendisi olmuş durumda. Renkli kutucuklardan oluşan küçük bir gökyüzü. Kimisi güneşli, kimisi gri. Ama hepsi dolu.
Beyaz Yakalı Olmak: Çalışmaktan Çok Ayakta Kalma Sanatı
Bugünlerde iş, sadece bir şeyler üretmek değil. Aynı zamanda üretirken kaybolmamak, kayboluyorsan da şık bir şekilde kaybolmak.
Bu iş biraz da denge işi. Sabah 09.00'da toplantı, 09.40'ta kriz, 10.15'te "gelişim alanı" geri bildirimi, 11.00'de motivasyon konuşması...
Arada nefes alırsan iyi. Alamazsan zaten mail trafiği seni oksijensiz bırakıyor.
Ve bu karmaşanın içinde her şey ciddiyetle ilerliyor. Ama bir yandan da içimizden geçiyor:
"Ben buraya nasıl geldim?"
"Bu başlığa kim onay verdi?"
"Sunumda o mavi tonu kim seçti?"
Ve en çok da şu:
"Ben bu yoğunluğun içinde kendime nerede yer açacağım?"
Toplantılar: Dinlemek Gibi Görünürken Bir Yandan Akşam Yemeğini Planlamak
Her gün farklı konular, farklı ekipler, farklı bağlantı linkleri. Ama toplantılarda değişmeyen tek şey şu:
Herkesin açık bir ekranı, kapalı bir mikrofonu ve sessiz bir iç sesi var.
Toplantıların en tehlikeli anı, sessizlik. Çünkü o anda biri:
"Siz ne düşünüyorsunuz?" diye sorabilir.
Ve sen, az önce akşam ne yesem diye düşünüyordun.
Bu yüzden toplantılar artık refleks oyunu gibi. Dinlemek, ama aynı anda yapılacaklar listesi yazmak. Not almak, ama aynı anda kimin kamera açıp açmadığını fark etmek.
Çünkü toplantı sadece bilgi paylaşımı değil; modern çağın küçük bir sahne performansı.
LinkedIn'de Hepimiz Hafif Filtreliyiz
İş hayatı artık sadece yaşanmakla kalmıyor, aynı zamanda paylaşılmak zorunda hissediliyor.
LinkedIn'e giriyorsun.
Herkes "gururla duyuruyor."
Herkes "hayalindeki rol"e geçmiş.
Herkes "harika bir takımla harika işler yapıyor."
Ama hepimiz biliyoruz ki, gerçek hayat biraz daha dağınık.
Yine de güzel bu.
Çünkü bazen bir başkasının "Ben de bu yoldan geçtim" demesi, o gün kafamızdaki tüm soru işaretlerini biraz olsun yumuşatıyor.
Hikâyeler, paylaşıldıkça anlam kazanıyor. Elbette filtreli. Ama hangimiz tam filtresiziz ki?
Geri Bildirimler, KPI'lar ve Başarı Hikâyeleri
İyi bir iş çıkardığında biri sana teşekkür eder. Ama sonra der ki:
"Yalnız küçük bir nokta var..."
İşte o küçük nokta, seni gecenin bir yarısı "acaba şunu mu demek istedi?" diye düşündürür.
Kurumsal hayatta başarı, bir cümlede başlar ve parantez içinde sorgulanır.
Ama bu da gelişimin bir parçası. Her cümle, her rapor, her "küçük revize" önerisi... seni biraz daha kalınlaştırıyor.
Olgunlaştırıyor.
Esnetiyor.
Büyütüyor.
İş Yaşamı Değil, Hayatın Kendisi
Aslında tüm bu düzen içinde en çok hatırlamamız gereken şey şu:
İş hayatı, hayatın yerine geçmemeli.
Ama iş hayatını da sadece geçim kaynağı gibi görmek bazen haksızlık.
Çünkü bir ekip arkadaşının sabah "günaydın" demesi, bir yöneticinin samimi bir teşekkür maili, bir iş arkadaşınla birlikte hazırlanmış sunum sonrası hissedilen o "biz yaptık" duygusu...
İşte onlar asıl enerji kaynakları.
Ve bazen bu enerjiyi hatırlamak için durmak gerekir.
- Bir kahve alıp pencere kenarına geçmek.
- Sunumu biraz bekletip, derin bir nefes almak.
- O "acil" maile hemen dönmeden önce içinden "gerçekten acil mi bu?" diye sormak.
Sonuç Yerine: İşte İnsan Kalmak
Modern iş hayatı, zorluklarıyla, komiklikleriyle, zaman zaman saçmalıklarıyla hâlâ bizden biri.
Yani kusursuz değil. Ama içimizde o kusurları güzel taşıyan insanlar oldukça, bu dünya biraz daha yaşanabilir oluyor.
Kimi zaman ofiste, kimi zaman uzaktan;
Kimi zaman ciddi bir sunumda, kimi zaman sadece ekran başında "bugün hiçbir şey anlamadım" dediğimiz günlerde...
İşin içinde biraz mizah, biraz sabır, biraz da kendimize ayırdığımız yer varsa... her şey yolunda demektir.
Not: Eğer bugün çok yorulduysan...
Kendine şunu söyleyebilirsin:
"Bugün her şey yetişmedi ama ben iyiyim. Yarın yeniden başlarım."
Çünkü bazen asıl başarı;
Kendine iyi davranarak, işin içinden çıkabilmektir.
YENİ MAKALELER
Fenerbahçe’de Bir Ted Lasso Hikâyesi: Tedesco ve Pozitif Liderlik
/18.12.2025
Ted Lasso’nun bir dizide anlattığı pozitif liderlik anlayışı, bugün Fenerbahçe’de Domenico Tedesco ile sahada karşılık buluyor. Yıllardır hayal kırıklıklarıyla yorulan bir Fenerbahçeli için bu benzerlik, sadece bir oyun değil; uzun zaman sonra yeniden filizlenen bir umut duygusu anlamına geliyor.
Her gün aynı döngüde kayboluyoruz: görevler, sorumluluklar, yorgunluk… Peki ya huzur? Öyleyse kurumsal dünyada bu durum nasıl geliştirilir? Profesyonel Koç Selcan Arsalan yeni eğitim modelinde örneklerle anlatıyor..
Tiyatro eğitimi, sahnenin ötesinde güçlü bir kişisel ve profesyonel dönüşüm aracıdır. Kurumsal dünyada iletişim, liderlik ve yaratıcılığı geliştiren benzersiz bir öğrenme yoludur. Oyuncu ve Yönetmen İlter Kapıcı anlatıyor:
Yönetimin DNA’sı: Alışveriş Merkezlerinde 29 Strateji AVM yönetiminde 29 yılı geride bırakan Engin Yıldırım, sektöre yön veren deneyimlerinden süzdüğü 29 altın ilkeyi bu rehberde okurlarıyla paylaşıyor.
Girişimcisiniz, parlak bir fikriniz olduğunu düşünüyorsunuz ve bunu hayata geçirmek istiyorsunuz. Peki, bunu nasıl yapacaksınız?
EN ÇOK OKUNANLAR
2025’te Hangi Franchise Daha Karlı?
/09.07.2025
Girişimciiliğe adım atmak isteyenlerin en çok sorduğu sorulardan biri: “Hangi franchise daha çok kazandırır?” 2025 yılı itibariyle Türkiye’de franchise sistemine olan ilgi hızla artarken, yatırım bütçeleri de değişti. Yatırımcılar artık hem doğru sektörü seçmek hem de yatırım maliyetlerini iyi hesaplamak zorunda. Bu makalede, güncel sektör yatırım aralıklarıyla en karlı franchise fırsatlarını inceliyor, yatırımcılara net bir yol haritası sunuyoruz.
Franchising, kanıtlanmış bir iş modeliyle hızlı genişlemeyi mümkün kılarak küresel iş dünyasında devrim yaratmıştır. Sektörleri şekillendiren dünyanın en büyük franchise zincirleri hangileridir gelin birlikte bakalım.
Türkiye ayakkabı sektörünün köklü markalarından Hotiç’in yeni nesil konsepti Yaya by Hotiç, franchise yatırımcılarına yönelik büyüme sürecini başlattı. Güçlü marka altyapısı, sadeleştirilmiş mağaza modeli ve yatırımcı dostu yaklaşımıyla öne çıkan Yaya by Hotiç, Türkiye genelinde kontrollü ve ölçeklenebilir bir franchise yapılanması hedefliyor.
Yıllardır franchise sektörünün içinde biri olarak, hem Türkiye’de hem de dünyada yükselen trendleri ve verileri sizler için derledim. Franchise yatırımları, girişimciler ve yatırımcılar için artık sadece bir seçenek değil; büyümenin, güvenin ve sürdürülebilir başarının anahtarı haline geldi. Türkiye’de franchise sektörü nasıl büyüyor? Dünyada hangi alanlar ve iş modelleri öne çıkıyor? Yatırımla oturum almak mümkün mü? Tüm detaylar makalenin devamında
Kayacan Holding bünyesinde faaliyet gösteren Kayacan Ventures, Türkiye'nin teknoloji ve girişimcilik ekosistemine önemli bir katkı sunacak "Yatırım Garantili Yapay Zeka Hızlandırma Programı"nı duyurdu.